- Posts: 134
- Karma: 1
- Thank you received: 66
2011 Tıp Fakülteleri Taban Puanları ve Başarı Sıralaması
Tıp fakülteleri için konuşursak ise özel bir üniversiteden devlete yatay geçiş yapan biri olarak şunu söylemeliyim ki tıp dışı branşların aksine sunulan eğitimin kalitesi devlette çok daha yüksek. Özellerde sunulan olanaklar evet çok daha fazla ama nitelikli bir eğitim için devlet tıp fakültelerinin halen özelden çok daha ileride olduğunu düşünüyorum.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim ki okul konusuna çok da fazla takılmamak gerekir. Nerede,nasıl okunursa okunsun bulunulan yerden maksimum verim almaya çalışmalı insan. Mükemmel bir yer aramak yerine bulunulan yerden en mükemmel şekilde faydalanmayı bilmeli.
Herkese sevgiler.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
salvador wrote: ben bu özellerdeki yükselişi hiç hoş bulmuyorum, abartılıyorlar...koç'un daha hastanesi yok, hocası yok denecek kadar az. ayrıca koç 40bin tl istiyorum diyor biz buradan kaliteyi anlamamalıyız çünkü adamlar paralı öğrenci almıyor aslında 20bin tl lik bir okul %50lik öğrenci aldığından..fatih de cemaatcilerin dolduğu bir yer olmuş,özgür olacağını düşünmediğimden gitmedim yoksa tutuyordu ..ulaş abinin de dediği gibi özellerin devlletten kaliteli olması için daha zaman var.. devlet özelleştirse de sektörü hocalar bırakmadı üniversiteleri,dolayısıyla kaliteli eğitim için 3 büyüklerden birine gitmek özellere gitmekten iyidir derim..
Burada kaliteli eğitim kavramının içini doldurmamız lazım..Salt hocaların varlığı mı kaliteli eğitimdir?
Öncelikle özellerin (vakıfların) listede yükselmesi manidar ve kaçınılmaz bir durum(Fatih üniv konusunda ise cemaat yorumuna katılıyorum)..
Bu konuda söylenecek çok şey var aslında ve nerden nasıl başlasam bilemiyorum..
Evvela tercih sürecini irdeleyelim..Tercihi şekillendiren iki faktör var: öğrencinin isteği ve ailesinin yönlendirmesi..Lise öğrencileri 17-18 yaşlarının kör karanlığında mantıklı ve realist bir tercih yapmaktan çok uzaktırlar..Burada üniversite seçiminde ismin büyüklüğü en büyük etkendir bana göre..Öğrenci isme göre, tanınırlığa göre bir okul belirler kafasında..Dershane de bu kafada belirlenmiş tercihi rehberlik servisi aracılığıyla işler..Öte yandan aile daha baskın bir güç oluşturabilir..Ne var ki aile eğitimci ya da bu işleri yakından takip eden/bilen bir aile değilse onların tercihi de okulun/bölümün reputasyonuna göre olacaktır..
Geçtiğimiz yıllarda nasıldı? Benim ilk defa üniversite sınavına girdiğim yıl olan 2005 te ve öncesinde, özel okullar, puanı yetmeyenin girdiği, parası olanın okuduğu okullar olarak görülürdü toplumda ve biz liseliler arasında..Özel okullar kamuoyundaki bu düşünceden aslında son derece rahatsızdı ve bunu değiştirmek için var güçleriyle çalışıyorlardı..Sonuç itibariyle ellerindeki maddi gücü ve imkanları son derece verimli kullandılar ve öğrencilerine sundukları imkanları devlet üniversitelerinin kat be kat önüne geçirdiler..
Bunun daha da derinine inersek, devlet üniversitesi, adı üzerinde devlet kurumudur..Devlet kurumunda rastlanabilecek tüm bürokratik hantallıklar bu kurumlarda mevcuttur..En basitinden bir anfiye/sınıfa badana yaptırtmak için bile bir dilekçe/yazı yazılması, o yazının türlü üst yazılardan sonra yerine ulaşması ve geri gönmesi, ödenek çıkması, badanayı yapacak adamın teknik hizmetlerden istenmesiydi falandı derken o sınıf çürür gider zaten..
İşte bu durum bugün devlet üniversitelerindeki bakımsız durumu yaratmıştır..Bugün öğrencisi olduğun Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin çatıları akmaktadır..Bu ayıp karşısında ben utanırken, hocalarımızın pek umurunda gibi görünmemektedir..
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenciler okul binası tamamlanmadığı için (Fakülte 1995'te kurulmuştur!) konferans salonunda ders görmektedirler..
Bunlar gözümle gördüklerim..Kulağımla duyduklarımı ise yazmaya kalksam sayfalar yetmez..
Devletlerin sorunu bürokrasi dedik..Peki maddi imkanlar yetersiz mi? Kesinlikle değil..Hatta özellerin kat be kat önünde..Ancak gelen paranın değerlendirilmesi ne yazık ki niteliksiz kişilerin yetkisine bırakıldığından, para verimsiz kullanılmakta, çarçur edilmektedir..
Özellere gelirsek, yukardaki sorunların hiç birinin olmadığı kurumlardan bahsediyoruz burada..Adı üzerinde, "özel"..Bir kişi işini yapmıyor/yapamıyor mu? Hemen yerine yapabilen birisi getirilir..Bu kadar basittir..Hedef ise kalitedir..Sonuç ta bellidir..
Konuya değişik bir açıdan yaklaşayım..Kız kardeşim 2007 senesinde üniv imtihanına girdiğinde, İst Üniv Hukuk yazacaktı, ancak oturduk düşündük, Dönemde 800 kişinin okuduğu, kimsenin kimseyi tanımadığı, hocaların öğrencileri tanımadığı bir ortamda hiç bir şey öğrenemeyeceği kanaatine vardık..Sonuç olarak yine bir vakıf üniversitesinin hukuk fakültesine burslu kaydını yaptırdık..80 kişilik bir bölümde, alanında bir numara hocalardan eğitim alıyor, ve önümüzdeki yıl 4. sınıf olacak, gözlemlediğim kadarıyla şu andaki donanımıyla ist üniv hukukta okusaydı ahip olacağı bilgi birikiminin ve tecrübenin kat be kat önünde..
Dönelim tıp alanına..Devlet okulları isimlerine güveniyorlar-dı..Zira ellerinde özellerle rekabet edecek başka hiç bir şey YOK..Ama hocalar var bir numara hocalar vs vs diyen arkadaşlarımıza ise aynı hocaların saat başı ücret karşılığı özellerde derslere girdiğini hatırlatmak isterim..Üstelik hakikaten giriyorlar..Cerrahpaşa da 3. sınıflara konulan genitoüriner sistem ders kurulunda toplam 7 saat üroloji dersi vardı, ancak hiç kimse bu derslere gelmedi..Çünkü hocalar "unutmuş"..Evet çok klas adamlar, evet üniversiteyi bırakmadılar, ama derslerini "unuttular"..Neyi hatırladıklarını ise hayal gücünüze bırakıyorum..
Toparlamak gerekirse, ben biyokimya laboratuvarlarında 20 kişilik gruba tek asistanın baktığı bir grupla deney yapmaktansa, tek asistanın 3-4 kişiye baktığı bir ortamda deney yapmayı/pratik eğitim almayı tercih ederim..
Ve burada apaçık yazıyorum: eğer maddi imkanlarım yeterli olsaydı, gözlerimi kırpmadan ve bir dakika dahi düşünmeden özel üniversite yazar ve tıp eğitimimi orada alırdım..Bir yandan çalıştığım için bursu kaybederim korkusuyla burslu yazmaya da cesaret edemedim, ancak keşke edeydim..
Evet devlet okullarımızın durumu hakikaten içler acısı ve yukardaki tablo beni hiç şaşırtmadı..Dediğim gibi, tek dayanakları isimleri ki, onun da en fazla bir kaç yıl süreceğini düşünüyorum..
Ne diyeyim, yazık..
Ali Murat Pussane
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- Hell_Spawn
- Offline
- tam üye
- Posts: 238
- Thank you received: 146
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
Please Log in or Create an account to join the conversation.
- ertug
- Visitor
1. FATİH ÜNİVERSİTESİ. Tam Burslu 560,132 |
2. HACETTEPE ÜNİVERSİTESi İngilizce 556,723 |
3. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ. İngilizce 554,877 |
4. FATİH ÜNİVERSİTESİ. % 50 Burslu 553,94 |
5. HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ. 552,96 |
6. KOÇ ÜNİVERSİTESİ. Tam Burslu 552,371 |
7. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ (ÇAPA). 544,83 |
8. YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ. Tam Burslu 543,87 |
9. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ. 541,674 |
10. ANKARA ÜNİVERSİTESİ. 541,595 |
11. MARMARA ÜNİVERSİTESİ. İngilizce 538,665 |
12. EGE ÜNİVERSİTESİ. 537,639 |
13. GAZİ ÜNİVERSİTESİ. İngilizce 537,639 |
14. GAZİ ÜNİVERSİTESİ. 537,028 |
15. ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ. İngilizce 535,736 |
16. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ. 534,758 |
17. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ Tam Burslu 534,548 |
18. BEZM-İ ÂLEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ Tam Burslu 533,367 |
19. BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ. Tam Burslu 533,06 |
20. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ. 532,776 |
Please Log in or Create an account to join the conversation.